Muazzez GARÝPAÐAOÐLU *
Ýstanbul Üniversitesi Çocuk Saðlýðý Enstitüsü, Doç. Dr.
Özet
Çocuklarda þiþmanlýðýn son 20-30 yýlda tüm dünyada hýzlý bir þekilde artýþý, primer ve sekonder önlemleri zorunlu hale getirmiþtir. Çünkü þiþmanlýk kýsa ve uzun vadeli bir çok sorunla birlikte seyredip, her dönemde yaþam kalitesini olumsuz etkilemektedir. Çocukluktan eriþkinliðe yansýmakta, eriþkinlerde þiþmanlýk oranýný ve saðlýk sorunlarý arttýrmaktadýr. Þiþmanlýðý tedavi edebilmek ya da önleyebilmek, þiþmanlýðý iyi tanýmlamak, nedenlerini bilmek, anlamak ve gündemde tutmakla mümkündür. Þiþmanlýðýn sekonder önlemi, mevcut þiþmanlarý tedavi etmek, bir baþka deyiþle uygun aðýrlýða getirmektir ki, bu alandaki çabalar, maalesef iyi sonuç vermemiþtir. Bu nedenle, son yýllarda, geç kalmak pahasýna da olsa, Dünya Saðlýk Örgütü’nün öncülüðünde bir çok ülkede primer önlemler baþlatýlmýþtýr. Primer önlemler, saðlýklý beslenme ve fiziksel aktivite alýþkanlýðý ile aktif bir yaþam biçimini benimsemeyi ve bu yolla þiþmanlýktan korunmayý amaçlanmaktadýr. Bu makalede, çocuklardaki þiþmanlýðýn tedavisine, daha çok ta önlenmesine iliþkin yapýlmasý gerekenlere yer verilmiþtir.
Anahtar kelimeler:Çocuk, þiþmanlýk, tedavi, önlem.
ABSTRACT
Prevention and treatment of obesity in children.
The increasing in obesity among children in the last two decades all over the world has rendered the primary and secondary measures necessary because obesity accompanies a lot of short and long term health problems and reduces life quality. It extends from childhood to adulthood thus increasing the obesity incidence and health problems in adults. To treat obesity or prevention is only possible by recognition of excessive weight gain, defining the risk factors behind and keeping it in the spotlight. The secondary measure is treating obesity, unfortunately has not yielded positive results so far. Therefore, in the recent years, even at the cost of running late, establishment of primary measures in many countries in the leadership of World Health Organization have gained more importance. Primary measures aim prevention from obesity by having a more active life through healthy eating and physical activity habits. In this article, the issues of preventing is more important than treating obesity have been discussed.
Key words:Children, obesity, treatment, prevention.
Giriþ
Þiþmanlýk, son 20-30 yýlda, eriþkinlerde olduðu gibi, çocuklar ve ergenlerde de hýzlý bir þekilde artmaktadýr (1). Þiþmanlýðýn sadece sayýsýnýn deðil, derecesinin de artmasý, insan saðlýðý açýsýndan endiþe vericidir. Bu nedenle Dünya Saðlýk Örgütü þiþmanlýðý, en çok ihmal edilen bir halk saðlýðý sorunu olarak tanýmlamaktadýr (2). Avrupa’da 14 milyon okul çocuðunun, dünyada ise 30 milyondan fazla çocuk ve ergenin þiþman olduðu bildirilmektedir(3). Þiþmanlýðýn artýþý açýsýndan ülkemizde de durum farklý deðildir. Günöz ve arkadaþlarýnýn Ýstanbul’daki özel ilkokullarda yaptýklarý çalýþmada çocuklarýn %30’unun þiþman olduðu belirlenmiþtir (4).
Son yýllarda þiþmanlýðýn hýzlý bir þekilde artýþýndan sosyal, ekonomik, fiziksel çevrelerdeki pek çok deðiþiklikler ve bu deðiþikliklerin beslenme alýþkanlýklarýna ve fiziksel aktiviteye olumsuz yansýmalarý sorumlu tutulmaktadýr (5-7). Yirmi-30 yýl öncesiyle karþýlaþtýrýldýðýnda, günümüz çocuklarýnýn enerji yoðunluðu yüksek (yað, þeker içeriði yüksek, lif içeriði düþük) besinleri ve þekerli içecekleri daha fazla tükettikleri ve daha az hareket ettikleri, dolayýsýyla þiþmanladýklarý ortadadýr (5,8-14).
Bir zamanlar, saðlýðýn ve bolluðun göstergesi olarak kabul gören þiþmanlýðýn, artýk günümüzde birçok psikolojik ve fizyolojik sorunlara neden olduðu iyi bilinmektedir (6,15,16).
Þiþman çocuklarýn, özellikle de ergenlerin, çoðunlukla eriþkin dönemde görülen Tip 2 diyabet, hipertansiyon, kalp-damar hastalýklarý, karaciðer yaðlanmasý, ortopedik sorunlar, uyku apnesi, solunum kapasitesinin azalmasý gibi saðlýk sorunlarýna daha þimdiden sahip olduklarý gözlenmektedir (15,17).
Þiþman çocuklarýn sýnýf arkadaþlarýnýn eðlence konusu olduklarý, oyun arkadaþý olarak tercih edilmedikleri, yarýþmalara katýlamadýklarý bu nedenle sosyal yaþamlarýnýn olumsuz etkilendiði, öz güvenlerinin az olduðu ve özellikle þiþman kýzlar arasýnda depresyonun yaygýn olduðu bildirilmiþtir (16,18-20).
Tüm bu olumsuz sonuçlar göz önüne alýndýðýnda, çocukluklarda þiþmanlýðýn tedavisinin önemi ortaya çýkmaktadýr.
Tedavi
Kronik bir hastalýk olarak ta tanýmlanan þiþmanlýðýn tedavisi, diðer kronik hastalýklarda olduðu gibi zor ve zaman alýcýdýr. Buna karþýn büyüyen-geliþen çocuklarýn tedavisi, eriþkinlerden daha kolaydýr. Tedavi, yaþa uygun beslenme, fiziksel aktivite ve davranýþ deðiþikliði promramlarýný içeren multidisipliner bir yaklaþýmý gerektirir (21-24). Böyle bir yaklaþýmla, saðlýklý ve kalýcý bir yaþam biçiminin benimsenmesi hedeflenir.
Ýki yaþýn altýndaki çocuklara, büyüme ve geliþmenin erken yaþlarda olumsuz etkilenmemesi için, hiçbir þekilde tedavi/diyet önerilmez. Dikkatli bir anemnezle çocuðun mevcut beslenmesi deðerlendirilir, varsa besin seçiminde ya da miktarýndaki yanlýþlar düzeltilir. Zaman içinde, yavaþ yavaþ, yeterli ve dengeli bir beslenme alýþkanlýðýna sahip olmasý saðlanýr (23,24).
Ýki-7 yaþ arasý çocuklarda, yaþa uygun saðlýklý beslenme ve fiziksel aktivite esas alýnarak, aðýrlýk artýþý durdurulur, zaman içinde incelmeye olanak saðlanýr. Ne var ki, bu uygulama sabýr gerektirdiði, zaman aldýðý için, çoðunlukla baþarýsýzlýkla sonuçlanmaktadýr. Benzer uygulama, 7 yaþýn üstündeki þiþman çocuklar için de geçerlidir. Ýlave olarak 7 yaþýn üstündeki tüm þiþman çocuklara (Beden Kitle Ýndeksi 95. persentilin üstü), dikkatli bir izlemle zayýflama diyetleri/programlarý da önerilmektedir (24). Ancak Dünya Saðlýk Örgütü, zayýflama diyetlerinin ciddi/aðýr þiþmanlara ya da hipertansiyon, hiperlipidemi, hiperinsülinemi gibi komplikasyonlarý olanlara uygulanmasýný önermektedir (23). Aðýrlýk kaybý þiþmanlýðýn derecesine göre 1-3kg/ay þeklinde belirtilmektedir.
Tedavi yöntemi olarak, anne-babalarýn da dahil edidiði daha çok kiþisel ya da grup tedavileri ile beslenme, fiziksel aktivite ve davranýþ deðiþikliðine yönelik ayrý ayrý ya da kombine/birlikte programlar uygulanmakta, psikolojik tedaviler yapýlmakta, sayýlarý az da olsa kamplar düzenlenmektedir (25-28). Daha ötesi eriþkinlere olduðu gibi, çocuklara da sýký diyet ve egzersiz programlarý, hatta ilaç reçeteleri uygulanmakta, akapunktur yapýlmakta, cerrahi yöntemlere bile baþvurulmaktadýr (28).
Bütün bu çabalara karþýn, çocuklarda þiþmanlýðýn tedavisi yüz güldürücü deðildir. Kýsa vadeli çalýþmalarda, iyimser sonuçlar alýnýyor gibi gözükse de genellikle baþarýsýzdýr (22,29-31). Tedavinin uzun süreli yararlarýna iliþkin çalýþmalar çok azdýr (32). Bu nedenledir ki þiþman çocuklar yaþamlarýna, çoðunlukla þiþman ergenler ve eriþkinler olarak devam etmektedirler (33). Bu durum ise, bir yandan ekonomik giderlere yansýrken, diðer yandan çocuðun ve ailenin ümitsizliðe düþmesine ve psikolojik yükünün artmasýna neden olmaktadýr (16,34).
Tedavinin baþarýsýz olmasýnda pek çok farklý neden rol oynamaktadýr.
1. Þiþmanlýðýn algýlanmasý:Þiþman çocuklarýn anne-babalarýnýn, çocuklarýnýn þiþmanlýðýný algýlamalarý ya da kabullenmeleri oldukça zordur. Anne-babalarýn çocuklarýný, doktora götürürken þiþmanlýðýn metabolik, hormonal, hastalýklar, ilaçlar vb. endojen nedenlerden kaynaklandýðýný düþündükleri, ancak nedenin ekzojen (fazla yemek ve hareket azlýðý) olduðunu öðrendiklerinde, ümitsizliðe kapýldýklarý bilinmektedir (35,36).
2. Programlarýn yetersizliði ya da azlýðý:Þiþman çocuklar genellikle hastanelerin diyet polikliniklerinde tedavi edilmekte ya da bir spor merkezine, yaz okuluna gönderilerek incelmesi beklenmektedir. Þiþman çocuklara yönelik multidisipliner programlar yetersizdir ya da azdýr. Bu nedenle, þiþman çocuklarýn ancak %15-20’si tedaviye baþlayabilmektedir (25). Baþlayanlarýn ise pek çok nedenle (daha önceki baþarýsýz deneyimler, þiþman anne-babalarda motivasyon azlýðý, zaman sorunu, çabuk zayýflama beklentisi, alýþkanlýklarý deðiþtirmede zorlanma, vb) tedaviye devam edemedikleri iyi bilinmektedir (25,26).
3. Beslenme deðiþiklikleri:Beslenmede deðiþiklikler yaparak çocuklarda þiþmanlýðý tedavi etmek, kolay gibi gözükmektedir. Oysa pratikte oldukça güç bir iþtir. Çünkü çocuklar arkadaþlarýndan ya da ailenin diðer üyelerinden kendilerini ayrý tutan bir beslenme/diyet programýna uymayý zor ve itici bulurlar. Uysalar bile aile çevresinden güçlü desteðe gereksinim duyarlar. Daha ötesi anne ve babasý yemek alýþkanlýklarýný deðiþtirmekte isteksiz olan çocuðun kendisinin, yemek alýþkanlýklarýný deðiþtirmesini beklemek anlamsýzdýr (7,16,24,37).
4. Anne-baba davranýþý:Çocuklarýn pek çoðu beslenme konusunda kendi tercihlerini yapabilirler. Anne-babalar bu durumu negatif etkiledikleri, özellikle de zayýflama programlarý boyunca aþýrý kontrollü davrandýklarý bildirilmektedir. Örneðin beslenme konusunda, çocuklarýna saðlýklý besinler yerine tatsýz-tuzsuz seçenekler sunmak, hatta biraz daha ileri giderek yasakçý davranmak, mutfak kapýsýný kilitlemek, bazen de sebze yemeðini bitirmeleri halinde, çocuklarýný sevdikleri bir baþka besinle ödüllendirmek gibi hatalý davranýþ sergiledikleri belirtilmektedir (7,16,37).
Ýþte bu nedenlerden dolayý, þiþmanlýðýn tedavisinden çok, geliþiminin önlenmesi önemlidir, daha ötesi kaçýnýlmazdýr. Bu doðrultuda Dünya Saðlýk Örgütü’nün çabalarý ile pek çok ülkede þiþmanlýðýn geliþimini önleme çalýþmalarý aðýrlýk kazanmýþtýr (30,31,35,38,39).
Önlem
Hýzla yayýlan þiþmanlýk kontrol altýna alýnabilir, hatta tersine çevrilebilir. Bu da ancak, sorunun kaynaðýna inmekle, diðer bir deyiþle, þiþmanlýða neden olan çevreyi tanýmak ve anlamakla mümkündür. Sorunun kaynaðýnda, televizyon, bilgisayar, fast-food türü beslenme þekli, yað ve þekerden zengin besinler, kolalý içecekler, okul yemekleri, büyük porsiyonlar, besin endüstrisi, reklamlar, düþük sosyo-kültürel yapý, anne-baba ihmali, genetik, çalýþan anne gibi pek çok neden ya da risk faktörü bulunmaktadýr (28,31,35,38,40,41).
Þiþmanlýðýn önlenmesinde hedef, bebeklikten itibaren yaþa uygun saðlýklý beslenme ve fiziksel aktivitenin benimsendiði bir yaþam biçimine sahip olmaktýr (30,38). Ne yazýk ki, çocuklar ve anne-babalarýn ortaklýðýyla aile içinde alýnan tedbirlerle ya da sadece okulda alýnan tedbirlerle, bu hedefe ulaþmak mümkün deðildir. Hedefe ulaþmak, ancak çocuklar, anne-babalar, aile çevresi, okullar, yerel yönetimler, hükümetler, sivil toplum örgütleri, özel sektör, medya, uluslar arasý kuruluþlar arasýnda bir ortaklýktan oluþan, kapsamlý bir ortaklýk ya da eylem planý ile mümkündür (6,23,24,30,31,38,39).
Aþaðýda þiþmanlýðýn geliþiminde etkili olan bazý nedenlere ya da risk faktörleri karþý neler yapýlmasý gerektiði belirtilmiþtir.
Fiziksel aktivite
Besinlerle alýnan enerji ile vücudun harcadýðý enerjinin dengeli olmasý gerekir. Alýnan enerjinin saðlýklý bir þekilde harcanmasý, ancak yaþa uygun fiziksel aktivite ile mümkündür. Aksi halde enerjinin fazlasý vücutta yað þeklinde depolanýr ki, bu da þiþmanlýk olarak tanýmlanýr (42).
Günümüz koþullarýnda, özellikle büyük þehirlerde, yeþil alanlarýn azalmasý, yeterli oyun alanlarýnýn bulunmamasý, sokaklarýn güvenli olmamasý, annelerin çalýþýyor olmasý gibi nedenlerle çocuklar kapalý alanlara hapsedilmekte, televizyon ya da bilgisayara mecbur edilmektedir. Daha ötesi, bir sokak ötede bile olsa okullara servis araçlarý ile gidilmesi, anadolu liseleri-kolejler ve üniversite giriþ sýnavlarý için dersanelerde ya da özel derslerde oturarak fazla zaman geçirilmesi, beden eðitimi derslerinin test çözümlerine ayrýlmasý, ailenin egzersiz yapma alýþkanlýðýnýn olmamasý, merdiven yerine asansör kullanýlmasý, çocuklarda hareketsizliðe, dolayýsýyla þiþmanlýða neden olmaktadýr (35,43,44-48).
Neler yapýlmalý?
• Oyun alanlarý arttýrýlmalý,
• Kýsa mesafeler için yürünmeli,
• Mümkünse okula yürüyerek gidilmeli,
• Televizyon ve bilgisayar baþýnda az zaman (1 en fazla 2 saat/gün) geçirilmeli,
• Çocuðun sevdiði, eðlendiði ve kendini iyi hissettiði sportif faaliyetleri (dans, yüzme, koþma, oynama, zýplama, futbol, basketbol, tenis vb) yapmasý için olanak saðlanmalý,
• Düzenli olarak hafta sonlarýnda, mümkünse hafta içinde de ailecek sportif faaliyetlerde bulunulmalý,
• Dersanelerde geçirilen zaman, fiziksel aktivite ile telafi edilmeli,
• Asansör yerine merdiven kullanýlmalý,
• Yerel yönetimlerle iþbirliði yapýlmalý, (7,39,42,44-47).
Beslenme
Yaþa uygun beslenen ve hareket eden çocuklarýn þiþmanlama riski düþüktür. Ne var ki, son yýllarda, bir yandan geliþen saðlýk bilinci ile çocuklar iyi beslenmekte, diðer yandan cips, çikolata, þekerleme gibi atýþtýrmalýklarý, fast-food türü besinleri ve kolalý içecekleri fazla tüketerek fazla enerji almakta ve þiþmanlamaktadýrlar (5,8-10,12,13,49). Yine geliþen teknoloji ve annelerin çalýþma hayatýna girmesi ile, sebzeler, kuru baklagiller, sarmalar, dolmalar vb yemeklerden oluþan geleneksel mutfaðýn yerini köfte, makarna, pizza gibi kolay-hazýr besinlerden oluþan mutfaklara ve restorantlara býrakmasý, da þiþmanlamaya katkýda bulunmaktadýr (5,6,7,50).
Neler yapýlmalý?
1. Bebeklik döneminde
• Sýfýr-6 ay tek baþýna anne sütü ile beslenmeye özen gösterilmeli,
• Anne sütünün yokluðunda, uygun bir hazýr mama seçilmeli ve normal konsantrasyonda hazýrlanmalý,
• Susuzluðu gidermek için meyve suyu, süt vb içecekler yerine su tercih edilmeli,
• Süt, yoðurt, meyve suyu gibi besinlere þeker, reçel, pekmez, bal ve /veya bisküvi ilave edilmemeli,
• Ek besinlere 6. aydan sonra baþlanmalý,
• Uzun süreli biberon kullanýmýndan kaçýnýlmalý, yerine 6-8. aydan itibaren kaþýk, bardak benzeri gereçler kullanýlmalý (7,16,51).
2. Daha büyük çocuklarda
• Belirli bir öðün düzenine uyulmalý,
• Yaþa uygun yeterli ve dengeli beslenme saðlanmalý,
• Yemekler anne-baba, varsa diðer aile bireyleri ile birlikte yenmeli,
• Evde çocuklarýn isteyince kolayca ulaþabilecekleri atýþtýrmalýk türünden bir çekmece olmamalý,
• Evde hazýr meyve sularý ile kola-gazoz türünden içecekler bulunmamalý, yemek masasýnda içecek olarak SU tercih edilmeli,
• Evde mayonez, ketcap bulunmamalý,
• Hafta sonu aktivitesi olarak fast-food restoranlarýna gidilmemeli,
• Besinler (özellikle de çikolata ve þekerleme, vb) ödül olarak verilmemeli,
• Yað, þeker ve tuz içeriði yüksek besinler az tüketilmeli,
• SEBZE tüketimi arttýrýlmalý,
• Meyveler bol deðil, günlük beslenmede önerilen 1-3 porsiyon miktarýnda tüketilmeli,
• Kullanýlýyorsa, fritöz ya da kýzartma tenceresi mutfaktan çýkarýlmalý,
• Hazýr besinler az tüketilmeli,
• Anneler duygusal davranýp ya da çalýþan anneler suçluluk duygusu ile çocuklarýna sevdikleri besinleri (patates kýzartmasý, hamburger, pizza, makarna, dondurma vb) sýk vermemeli (5,7-10,12,13,39,50,52).
Okul
Þiþmanlýðýn önlenmesi açýsýndan okullar çok önemlidir. Çünkü çocuklar, özellikle de özel okullarda okuyan çocuklar, günün önemli bir kýsmýný okulda geçirirler. Bu nedenle okullar, saðlýklý bir yaþam için, sadece eðitimin geliþtirilmesi deðil, beslenme ve fiziksel aktivite konularýnda da olumlu deðiþikliklerin yapýlabileceði, geliþtirilebileceði ortamlardýr (30,53-56).
Ülkemizde devlet ve özel okullarda, farklý beslenme programlarý uygulanmaktadýr. Devlet okullarýnda beslenme, genellikle bir ara öðün, özel okullarda ise öðle öðünü, ilave olarak 1 ya da 2 ara öðün þeklinde düzenlenmektedir. Devler okullarýndaki ara öðünler, öðrencilerin kendi tercihlerine ya da okulun belirlediði bir programa göre ayarlanmaktadýr. Özel okullarda en az 4 çeþitten oluþan ya da açýk büfe þeklinde (6-8 çeþitte sunulan) öðle yemekleri/menüleri besleyicilikten uzak, çocuklarýn tercihleri ön plana alýnarak düzenlenmektedir. Menülerde sebze yemekleri, kuru baklagiller ve yoðurda seyrek rastlanýrken, papates kýzartmasý ve hamur tatlýlarýna sýk yer verilmektedir. Dolayýsýyla menülerin yað, þeker içeriði yüksek, vitamin, mineral ve lif içeriði düþüktür.
Özel ya da devlet okulu öðrencilerinin ara öðünlerinde, çoðunlukla 1 kutu hazýr meyve suyu tüketilmektedir/bulunmaktadýr.
Neler yapýlmalý?
• Okul menüleri 6-8 çeþit çoktan seçmeli yemekler yerine, 3 en fazla 4 çeþitten oluþmalý,
• Menüler öðrencilerin tercihleri yerine, saðlýklý beslenme ilkeleri ve öðrencilerin gereksinimlerine göre planlanmaLý,
• Menülerde patates kýzartmasý ve hamur tatlýlarýna az, sebzeler, meyveler, kuru baklagiller ve süt ürünlerine çok yer verilmeli,
• Kutu meyve sularý yerine, mevsimlik meyveler tercih edilmeli,
• Kolalý içecekler menülerde kesinlikle yer almamalý,
• Okul kantinlerinde cips, patates kýzartmasý, patates hamburger gibi yaðdan zengin besinler ile kolalý içecekler, enerji içecekleri, buzlu çay gibi kafein içeriði yüksek içecekler satýlmamalý,
• Kantinlerde taze meyve, salata, kepekli dilim ekmek, peynir, yoðurt çeþitleri, ayran ve süt satýlmalý,
• Okul çevresinde hijyen ve saðlýk açýsýndan güvenilir olmayan, açýkta satýlan açma, poðaça, kaðýt helva, þekerleme, ekmek arasý satýlan besinler önlenmeli,
• Öðretmenler yemek ve beslenme saatlerinde öðrencilerle birlikte yemeli,
• Yemekhaneler öðrencilerin ilgisini çekecek hale getirilmeli. Örneðin aydýnlanma uygun olmalý, duvarlarda saðlýklý beslenme mesajlarý içeren posterler olmalý, fonda müzik olmalý.
• Okulda fiziksel aktivite için uygun ve yeterli alan bulunmalý,
• Derslerde, ders aralarýnda, hatta okul sonrasýnda organize edilen programlarla fiziksel aktivite arttýrýlmalý,
• Beden eðitimi dersleri önemsenmeli, test çözerek geçirilmemeli,
• Tüm bu önlemlerde ya da çabalarda anne-babalarla iþbirliði yapýlmalý (14,38,39,52-56).
Diðer
1. Aile çevresi:Anne-babasýyla birlikte yemek yiyen çocuklarýn, ayrý yiyenlere göre daha fazla çeþitte besin tükettikleri ve daha saðlýklý beslendikleri gösterilmiþtir (57). Öte yandan büyükanne-büyükbabasýyla ayný evde ya da apartmanda yaþayan çocuklarýn, düzenli bir beslenme alýþkanlýðýna sahip olamadýklarý, büyükanne ve büyük babalarý tarafýndan sürekli korunup-kollandýklarý ve sýklýkla sevdikleri besinlerle (çikolata, dondurma, þekerlemeler vb) ödüllendirildikleri iyi bilinmektedir (58).
2. Televizyon reklamlarý:Televizyon reklamlarýnýn çoðu, çocuklarý hedef alan saðlýksýz yiyecek-içecek (yað, þeker, sodyum içeriði yüksek yiyecekler, karbonatlý içecekler, fast-food yiyecekler vb) reklamlarýdýr. Avrupa Birliði’ne üye olan ülkelerde yapýlan bir çalýþmada, televizyonda reklamý yapýlan saðlýksýz besinlerin sýklýðý ile çocuklarýn þiþmanlýðý arasýnda pozitif bir iliþki bulunmuþtur. Pek çok ailenin, reklamý yapýlan bu saðlýksýz besinleri satýn almada, çocuklarýna karþý koyamadýklarý ifade edilmektedir (6,16,59,60).
3. Sosyo-kültürel yapý:Þiþmanlýk düþük sosyo-kültürel düzeylerde daha yüksek oranda görülmektedir. Çünkü toplumun bu kesimlerinde yaþayan insanlarýn, ailelerin saðlýklý beslenme uygulamalarý (saðlýklý besin seçimi, piþirme yöntemleri vb) konusunda, bilinçli olamadýklarý, olsalar bile uygulamada yetersiz kaldýklarý belirtilmektedir. Annelerin çocuklarýn okul çantalarýna taze meyve yerine, 1 kutu hazýr meyve suyu koymalarý, doðal ekmek yerine, beyaz ekmeði, tarhana ya da yayla çorbasý yerine, hazýr çorbayý, süt ya da ayran yerine, kolalý içecekleri tercih etmeleri bu durumu açýklayan çarpýcý örneklerdir. Bununla beraber bu ailelerin eðitim kurumlarýndan, lokal yönetimlerden ve hükümetten saðlanacak desteklere açýk ve istekli olduklarý belirtilmektedir (12,41,57-59,61).
4. Fast-food restoranlarý:Fast-food türü beslenme alýþkanlýðý ile þiþmanlýk arasýndaki iliþki, çok iyi ortaya konmuþtur (38). Aileler tarafýndan ödüllendirme ya da bir hafta sonu aktivitesi olarak düþünülen fast-food restoranlarý, çocuklarý tat baðýmlýsý yapmaktadýr. Reklamlara milyon dolar harcayan bu restoranlar, oyuncak promosyonlu çocuk menüleri ile de çekiciliðini canlý tutmaktadýr (6,62).
5. Psiko-sosyal faktörler (Anne-baba ihmali):Anne-baba ihmali yaþ, cins, sosyo-ekonomik yapý ve kültürel düzeye bakmaksýzýn çocuklarda özellikle gençlerde, psiko-sosyal strese ve þiþmanlýða yol açmaktadýr (63).
Neler yapýlmalý?
• Yerel yönetimler aktif yaþam ve saðlýklý beslenme için ortam ve olanaklar saðlamalý,
• Çocuklar ve ergenler ticari faaliyetlar için kullanýlmamalý,
• Medya saðlýklý beslenme ve aktif yaþam bilincini geliþtirebilmek için, toplumu bilgilendirme ve eðitme konusunda sorumluluk taþýmalý,
• Düþük sosyo-ekonomik düzeyli çocuklar için, uygun fiyatlý eðlence ve egzersiz olanaklarý saðlanmalý,
• Ýþlenmiþ ürünlerin yað, þeker ve tuz içeriði azaltýlmalý,
• Hazýr ürünlerin üzerinde beslenmeye iliþkin uygun etiket bilgileri bulunmalý,
• Þehir düzenlemesi daha iyi yapýlmalý,
• Bisiklet teþvik edilmeli, bunun için bisiklet öncelikli yollar açýlmalý,
• Yürüyüþ teþvik edilmeli, bunun için yaya kaldýrýmlarý uygun düzenlenmeli, otopark olarak kullanýlmamalý,
• Boþ zamanlarýn fiziksel aktivite ile geçirilebilmesi için, çocuklar motive edilmeli,
• Saðlýklý beslenme ve fiziksel aktivitenin önemine iliþkin broþürlere, kitapçýklara, posterlere vb dokümanlara kolay ulaþýlabilmeli,
• Þiþmanlýk erken belirlenmeli ve iyi yönetilmeli,
• Þiþmanlýðýn önlenmesine iliþkin saðlýk çalýþanlarý eðitilmeli, yetiþtirilmeli,
• Þiþman çocuklarýn damgalanmasý ya da aþaðýlanmasý önlenmeli
• Saðlýklý besin tüketimi için etkili projeler geliþtirilmeli, hayata geçirilmeli,
• Saðlýk profesyonelleri þiþmanlýðýn tanýmlanmasýnda, tedavisinde ve önlenmesinde etkin rol üstlenmeli (6,7,16,23,24,38,39,57,64).
Sonuç ve öneriler
Tüm dünyada bulaþýcý hastalýk þeklinde artan çocuklarda þiþmanlýðýn önlenebilmesi için:
1. Evde çocoðun bakýmýndan sorumlu anne-babalarýn, diðer aile bireylerinin ya da bakýcýlarýn çocuða saðlýklý beslenme ve fiziksel aktivite alýþkanlýklarýný geliþtirme konusunda yardýmcý olmalarý, ortam saðlamalarý,
2. Mevcut bilgiler, þiþmanlýkla mücadelede, okullarýn daha etkili olabileceðini ortaya koymaktadýr. Bu nedenle okul yöneticilerinin, öðretmenlerin saðlýklý beslenme ve fiziksel aktivite alýþkanlýklarýnýn kazanýlabilmesi için, gerekli çabayý göstermeleri ve her aþamada anne-babalarla iþbirliði yapmalarý,
3. Saðlýk profesyonellerinin bebeklik döneminde anne sütünü teþvik etmeleri, 2 yaþýn üsyünde Beden Kitle Ýndeksini dikkatli izlemeleri, Tip 2 diyabet, kalp-damar hastalýðý vb risk taþýyanlarý dikkatli izlemeleri, saðlýklý beslenme ve fiziksel aktivite konusunda sadece çocuðu deðil, tüm aileyi bilgilendirmeleri, eðitmeleri, aileleri çocuklarýnýn özgüvenini koruma ve geliþtirme konusunda cesaretlendirmeleri, örnek davranýþ içinde olmalarý ve tedavi amacý taþýmaksýzýn anne-baba ve çocukla sürekli iletiþim içinde olmalarý,
4. Televizyondaki saðlýksýz besin reklamlarýnýn sýnýrlandýrýlmasý, hatta yasaklanmasý,
5. Medyanýn özellikle genç kýzlarý hedef alan incelik hastalýðýný özendirmemesi,
6. Yiyecek-içecek sektörünün saðlýklý besin üretme ve satma konusunda seferber olmasý,
7. Gerekiyorsa bazý saðlýksýz besinlere vergi konmasý,
8. Sokaklarýn fiziksel aktivite olanaklarý için uygun ve güvenilir olmasý,
9. Tüm bu çabalarda yerel yönetimlerin, hükümetin, eðitim ve saðlýk kuruluþlarýnýn ortak hareket etmeleri, stratejiler geliþtirmeleri ve uygulamalarý gerekmektedir.
Teþekkür
Makalenin hazýrlanamasý sýrasýnda verdiði destek için Diyetisyen Arzu Karaboða’ya teþekkür ederim.
Kaynaklar
1. Wang Y, Lobstein T. Worldwide trends in childhood overweight and obesity. IJPO 2006;1:11-25.
2. World Health Organization. Nutrition. Available from http://www.who.int/nut/
3. Bouchard C. A focus on pediatric obesity is imperative, and IJPO is a timely new publication. Editorial. IJPO 2006;1:3-4.
4. Günöz H, Kabataþ S, Garipaðaoðlu M, Arslanoðlu Ý.Ýstanbul ili 6-10 yaþ çocuklarýnda obesite sýklýðý (Baskýda).
5. Popkin BM.The shift in stages of the nutrition transition in the developing world differs from past experiences. Public Health Nutr 2002;5:205-14.
6. Fitzgibbon ML, Stolley M.Promoting health in an unhealthful environment:Lifestyle challenges for children and adolescents. J Am Diet Assoc 2006;106:518-22.
7. Ritchie LD, Welk G, Styne D, Gerstein DE, Crawford PB.Family environment and pediatric overweight:What is a parent to do? J Am Diet Assoc 2005,105:70-9.
8. St-Onge M-P, Keller KL, Heymsfield SB. Changes in childhood food consumption patterns:a cause for concern in light of increasing body weights. Am J Clin Nutr 2003;78:1068-73.
9. Demory-Luce D, Morales M, Niclas T, Baranowski T.Changes in food group consumption patterns from childhood to young adulthood:The Bogalusa Heart Study. J Am Diet Assoc 2004;104:1684-91.
10. Janssen I, Katzmarzyk PT, Boyce WF, Vereecken C, Mulvihill C, Roberts C, et al. Comparison of overweight and obesity in school-aged youth from 34 countries and their relationships with physical activity and dietary patterns. Obes Rev 2005;6:123-32.
11. Garipaðaoðlu M, Budak N, Süt N, Akdikmen Ö, Öner N, Bundak R. Maternal related factors and physical inactivity are important risk in development of childhood obesity (Baskýda).
12. Green J, Waters E, Haikerwal A, O’Neill C, Raman S, Booth ML, Gibbons K. Social, cultural and environmental influences on child activity and eating in Australian migrant communities. Child Care Health Dev 2003;29:441-48.
13. Ludwig DS, Peterson KE, Gortmaker SL. Relation between consumption of sugar-sweetened drinks and childhood obesity. Lancet 2001;357:505-08.
14. American Academy of Pediatrics. Soft drinks in schools. Committee on School Health. Pediatrics 2004;113:152-54.
15. Manson JE, Skerrett PJ, Willett WJ. Obesity as arisk factors for major health outcomes. In:Bray G, Bouchard C, eds. Handbook of Obesity. Second edition. New York:Mercel Dekker, Inc, 2004;813-24.
16. Schwartz MB, Puhl R.Childhood obesity:a societal problem to solve. Obes Rev 2003;4:57-71.
17. Lobstein T, Jackson-Leach R.Estimated burden of pediatric obesity and co-morbidities in Europe. Part 2. Numbers of children with indicators of obesity-related disease. IJPO 2006;1:33-41.
18. Thompson JK, Heinberg LJ.The media’s influence on body image disturbance and eating disorders:We’ve reviled them, now can we rehabilitate them? J Social Issues 1999; 55:339-53.
19. Ericson SJ, Robibson TN, Haydel KF, Killen JD.Are overweight children unhappy?Body mass index, depressive symptoms, and overweight concerns in elementary school children. Arch Pediatr Adolesc Med 2000;154:931-35.
20. Hesketh K, Wake M, Waters E.Body mass index and parent-reported self-esteem in elementary school children:evidence for causal relationship. Int J Obes Relat Metab Disord 2004;28:1233-37.
21. Williams CL, Campanaro LE, SquillaceM, Bolella M. Management of childhood obesity in pediatric practice. Ann NY Acad Sci 1997;817:225-40.
22. Zwiauer KF. Prevention and treatment of overweight and obesity in children and adolescents. Eur J Pediatr 2000;159:S56-68.
23. World Health Organization. Obesity: prevention and managing the global epidemic. Report of a WHO consultation on obesity. Geneva, Switzerland: World Health Organization. WHO Technical Report Series 894, 2000.
24. Fowler-Brown A, Kahwati LC. Prevention and treatment of overweight in children and adolescents. Am Fam Physician 2004;69:2591-98.
25. Nemet D, Barkan S, Epstein Y, Friedland O, Kowen G, Eliakim A. Short-and long-term beneficial effects of a combined dietary-behavioral-physical activity intervention for the treatment of childhood obesity. Pediatrics 2005;115:443-49.
26. De Mello ED, Luft VC, Meyer F.Individual outpatient care versus group education programs. Which leads to greater change in dietary and physical activity habits for obese children. J Pediatr 2004;80:468-73.
27. Jirapinyo P, Limsathayourat N, Wongarn R, Limsathayourat N, Bunnag A, Chockvivatvanit S. A summer camp for childhood obesity in Thailand. J Med Assoc Thai 1995;78:238-46.
28. Batch JA, Baur LA.Management and prevention of obesity and its complications in children and adolescents. MJA 2005;182:130-35.
29. Sothern MS, Von Almen TK, Schumacher HD, Suskind RM, Blecker U.A multidisciplinary approach to the treatment of childhood obesity. Del Med 1999;71:255-61.
30. European Food Information Council. Prevention childhood obesity-examining the setting. FOODTODAY. Newsletter. 2007, No:57-58.
31. Doak CM, Vissher TLS, Renders CM, Seidel JC.The prevention of overweight and obesity in children and adolescents:a review of intervention and programmes. Obes Rev 2006;7:111-36.
32. Epstein LH, Myers MD, Rayner HA, Saelens BE.Treatment of pediatric obesity. Pediatrics 1998;101:554-70.
33. Freedman DS, Khan LK, Serdula MK, Dietz WH, Srinivason SR, Berenson GS. Inter-relationships among childhood BMI, childhood height, and adulth obesity:the Bogalusa Heart Study. Int J Obes Relat Metab Disord 2004;28:10-6.
34. Anderson ZJ.Childhood obesity:Assessing the cost. J Okla State Med Assoc 2004;98:418-21.
35. Childhood obesity.an emerging public-health problem. Lancet 2000;357:1989.
36. Etelson D, Brand DA, Patrick PA, Shirali A.Childhood obesity.Do parents recognize this health risk? Obes Res 2003;11:1362-68.
37. Hood MY, Moor LL, Sundarajan-Ramamurti A, Singer M, Cupples LA, Ellison RC.Parental eating attitudes and the development of obesity in children. The Framingham Children’s Study. Int J Obes 2000;24:1319-25.
38. Dünya Saðlýk Örgütü. Avrupa Obezite ile Mücadele Þartý. Saðlýk için diyet ve fiziksel aktivite. Avrupa Obezite ile Mücadele Bakanlar Toplantýsý. Ýstanbul. 15-17 Kasým, 2006.
39. American Academy of Pediatrics. Prevention of pediatric overweight and obesity. Committee on Nutrition. Pediatrics 2003;112:424-30.
40. Butte NF, Cai G, Cole SA, Comuzzie AG. Viva la Familial Study: genetic and environmental contributions to childhood obesity and its comorbidities in the Hispanic population. Am J Clin Nutr 2006;84:646-54.
41. Muller MJ, Danielzik S, Pust S.School-and family-based interventions to prevent overweight in children. Proc Nutr Soc 2005;64:249-54.
42. Hill JO, Saris WHM, Levine JA.Energy expenditure in physical activity. In:Bray G, Bouchard C, eds. Handbook of Obesity. Second edition. New York:Mercel Dekker, Inc. 2004.631-54.
43. Robinson TN. Reducing children’s television viewing to prevent obesity: a randomized controlled trial. JAMA 1999,282:1561-67.
44. Goran MI, Reynolds KD, Lindquist CH.Role of physical activity in the prevention of obesity in children. Int J Obes Relat Metab Disord 1999;23:S18-33.
45. American College of Sports Medicine.Appropriate intervention strategies for weight loss and prevention of weight regain for adults. Med Sci Sports Exerc 2001;33:2145-56.
46. Arluk SL, Branch JD, Swain DP, Dowling EA. Childhood obesity’s relationship to time spent in sedentary behaviour. Mil Med 2003;168:583-86.
47. Ekelund U, Sardinha LU, Anderssen SA, Harro M, Franks PW, Brage S, et al. Association between objectively assessed physical activity and indicators of body fatness in 9- to 10- y-old European children:a population-based study from 4 distinc regions in Europe (the European Youth Heart Study). Am J Clin Nutr 2004;80:584-90.
48. Burdette HL, Whitaker RC.A national study of neighborhood safety, outdoor play, television viewing, and obesity in preschool children. Pediatrics 2005;116:657-62.
49. Bowman SA, Gortmaker SL, Ebbeling CB, Pereira MA, Ludwing DS. Effects of fast-food consumption on energy intake and diet quality among children in a national household survey. Pediatrics 2004;113:112-18.
50. Guthrie JF, Lin BH, Frazao E. Role of food prepared away from home in the American diet, 1977-78 versus 1994-96:Changes and consequences. J Nutr Educ Behav 2002;34:140-50.
51. Von Kries R, Koletzko B, Sauerwald T, Von Mutius E, Barnet D, Grunet V et al.Breast feeding and obesity:cross sectional study. BMJ 1999; 319:147-50.
52. James J, Thomas P, Cavan D, Kerr D.Prevention childhood obesity by reducing consumption of carbonated drinks:cluster randomised controlled trial. BMJ 2004;328:1237-39.
53. Veugelers PJ, Fitzgerald AL.Effectiveness of school programs in preventing childhood obesity:a multilevel comparision. Am J Public Health 2005;95:432-35.
54. Sharma M. School-based interventions for childhood and adolescent obesity. Obes Rev 2006;7:261-69.
55. Kubik MY, Lytle LA, Story M. Soft drinks, candy and fast food:What parents and teachers think about the middle school food environment. J Am Diet Assoc 2005;105:233-39.
56. Lytle LA, Kubik MY, Perry C, Story M, Birnbaum AS, Murray DM.Influencing healthful food choices in school and home environments:Results from the TEENS study. Prev Med 2006;43:8-13.
57. Sherry B, Dietz WH. Pediatric overweight:an overview. In:Bray G, Bouchard C, eds. Handbook of Obesity. Second edition. New York:Mercel Dekker, Inc. 2004;117-35.
58. Guillaume M, Lapidus L, Beckers F, Lambert A, Bjorntorp P. Familial trends of obesity through three generations:the Belgian-Luxembourg Child Study. Int J Obes Relat Metab Disord 1995;19:S5-9.
59. European Heart Network. The marketing of unhealthy food to children in Europe, A report of Phase 1 of the “Children obesity and associated avoidable chronic diseases” project. April, Brussels, Belgium. 2005.
60. American Academy of Pediatrics. Children, adolescents, and advertising. Committee of Communications. Pediatrics 2006;118:2563-69.
61. Lamerz A, Kuepper-Nybelen J, Wehle C, Brunýng N, Trost-Brinkhues G, Brenner H, et al.Social class, parental education, and obesity prevalence in a study of six-year-old children in Germany. Int J Obes Relat Metab Disord 2005;29:373-80.
62. Pereira, MA, Kartashov AI, Ebbeling CB, Horn LV, Slattery ML, Jacobs DR, Ludwig DS.Fast-food habits, weight gain, and insulin resistance (the CARDIA study): 15-year prospective analysis. Lancet 2005;365:36-42.
63. Lissau I, Sorensen TIA.Parental neglect during childhood and increased risk of obesity in young adulthood. Lancet 1994;343:324-27.
64. Barlow SE, Dietz WH, Klish WJ, Trowbridge FL.Medical evaluation of overweight children and adolescents:Reports from pediatricians, pediatric nurse practitioners, and registered dietitians. American Academy of Pediatrics. Pediatrics 2007;110:222-28.
Bu yazý