Bebeklik (0-1 yaþ) döneminde beslenme

Prof. Dr. Muazzez Garipaðaoðlu

Sýfýr-6 ay döneminde beslenme-Doðal beslenme
Yaþamýn ilk yýlý büyüme ve geliþmenin en hýzlý olduðu önemli bir dönemdir. Bu dönemdeki yetersiz beslenme, çocukluk döneminde geriye dönüþsüz boy kýsalýðýna, emosyonel ve kognitif bozukluklara neden olurken, eriþkin dönemde hipertansiyon ve diyabet gibi hastalýklarýn riskini artýrmaktadýr. Benzer þekilde bu dönemindeki yüksek protein alýmý da ileri dönemde obesite riskini artýrmaktadýr. Ýþte bu nedenle, bebeklere optimal beslenmenin saðlanmasý hayati önem taþýr. Bebekler için optimal beslenme, ilk 6 ay sadece anne sütü verilmesi, ondan sonraki 6 ay ise anne sütünün zamanýnda, yeterli ve uygun türden tamamlayýcý besinlerle desteklenmesiyle mümkündür.
Günümüzde anne sütünün bebek için en iyi ve en doðal besin kaynaðý olduðu Dünya Saðlýk Örgütü baþta olmak üzere pek çok uluslararasý organizasyon ve bilimsel topluluk tarafýndan kabul edilmektedir.
Anne sütü bebeðin doðal fizyolojisine katkýda bulunan canlý bir dokudur. Mevcut besinler arasýnda en doðal olanýdýr, özgündür. Bugüne kadar taklit edilememiþtir, taklit edilmesi de mümkün deðildir.

Anne sütünün içeriði
Anne sütü D vitamini hariç bebeðin tüm gereksinimlerini karþýlar.
Anne sütünün içeriðini tam olarak deðerlendirmek güçtür. Çünkü anne sütünün bileþimi anneden anneye, günden güne, gün boyunca, emme süresince, laktasyon süresince deðiþebildiði gibi, laktasyondaki kadýnýn beslenme özelliklerine ve kiþisel metabolik faktörlere baðlý olarak da deðiþir. Örneðin emzirmenin baþýnda karbonhidrattan zengin önsüt gelirken, emzirmenin sonunda yaðdan zengin sonsüt gelir. Sonsütün gelebilmesi için bebeðin bir memeyi yaklaþýk 10-15 dakika güçlü bir þekilde emmesi gerekir. Aksi halde yaðdan zengin sonsüte ulaþmak mümkün deðildir. Öðünlerde her 2 memenin kýsa süreli emzirilmesi, bebeðin sonsüt yerine laktozdan zengin önsüt ile beslenmesine neden olur ki, bu da gaz þikâyetlerine, gürültülü ve sulu dýþkýlamaya neden olur.
Anne sütündeki besin öðelerinin birçoðu klasik özelliklerinin dýþýnda iþlevsel özelliklere sahiptir. Örneðin; anne sütündeki proteinler, büyüme için gerekli amino asitleri saðlamanýn yanýnda, sindirimin en iyi þekilde olmasýný, patojenlere karþý savunmayý ve doku olgunlaþmasýný da saðlar. Benzer þekilde anne sütündeki yaðlar, enerji saðlamanýn yanýnda, hücre membranlarýnýn ve immün sistemin yapý ve iþlevlerine de katýlýrlar. Karbonhidrat bileþenlerinden laktoz ve oligosakkaritler ise enerji kaynaðý olmanýn yanýnda, kolondaki bakteriyel geliþmeyi mödüle ederler ve epitel hücrelerine bakterilerin yapýþmasýný önlerler.
Bu özellikleri nedeniyle, anne sütü ile beslenen bebekler arasýnda mortalite ve morbidite oranlarý belirgin bir þekilde düþüktür.
Anne sütü karmaþýk bir sistemdir. Ýçeriðinde bulunan bazý faktörler bir diðerinin biyoyararlýlýðýný olumlu yönde etkilemektedir. Örneðin; Anne sütünün fosfor düzeyinin düþük olmasý, kalsiyum biyoyararlýlýðýnýn artmasýnda etkili olmaktadýr.
Bütün bu üstünlükleri göz önüne alýnarak, doðumdan itibaren bebeklerin 0-6 ay boyunca tek baþýna anne sütü ile beslenmeleri ve bu süre içinde su dahil hiçbir ek besin verilmemesi önerilmektedir.
Anne sütü ilk 2 yýlda bebeðin saðkalýmýnýn güvencesidir.
Anne sütü bebeðe aðladýkça ve istedikçe verilir. Üç saatten fazla uyuyan bebekler, uyandýrýlarak emzirilir. Emzirme sýklýðý, birinci aydan sonra, 2-3 saatlik aralarla programlanabilir. Günlük toplam emzirme sayýsý, 10 kereden fazla olmamalýdýr.

Sýfýr-6 ay döneminde beslenme-Doðal olmayan beslenme
Anne sütü ile beslenmenin diðer bir deyiþle doðal beslenmenin saðlanamadýðý koþullarda, bebek beslenmesinde ilk seçenek olarak, inek sütünden yapýlan formül sütler ya da endüstriyel sütler kullanýlmaktadýr. Bu tip beslenmeye doðal olmayan beslenme, suni beslenme ya da biberon ile beslenme denilmektedir.
Formül sütler, yaþamýn ilk 6 ayýndaki bebeklerin beslenmesinde kullanýlan ve bu dönemdeki bebeklerin besin gereksinimlerini karþýlayan ürünler ya da besinler olarak tanýmlanmaktadýr.”
Hazýr mamalar olarak da tanýmlanan formül sütlerin diðer bir deyiþle formülalarýn karbonhidrat, protein, yað, vitamin ve mineral içerikleri, her bir bileþenin minumum-maksimum deðerleri, nerede, ne zaman ve hangi amaçla kullanýlacaklarý, pazarlama koþullarý vb. çeþitli otoriteler tarafýndan incelenmekte ve direktifler þeklinde uygulamaya konmaktadýr.
Yaþamýn ilk 6 ayýnda kullanýlan formülalar üretilirken, altýn standart olan anne sütünün içeriði esas alýnmaktadýr. Bu nedenle bu dönemdeki formülalara adapte formülalar ya da baþlangýç formülalarý denilmektedir.

Doðal beslenemeyen bebeklerde
• Solunum yolu enfeksiyonlarý ile orta kulak iltihabý sýk görülür. Bu nedenle formüla ile beslenen bebekleri sýrtüstü-düz yatar pozisyonda beslenmeden kaçýnmalýdýr.
• Gaz sancýlarý daha sýk görülür. Özellikle inek sütü allerjisi varsa, gaz sancýlarý daha aðýr seyredebilir.
• Allerjik sorunlar daha erken dönemde ortaya çýkar.
• Mide boþalma süreleri uzun olduðu için daha çok kusarlar, aspirasyon riskleri yüksektir.
• Normal konsantrasyonda hazýrlanmayan formülalar, bebeklerin aðýrlýðýnda sapmalara, diðer bir deyiþle bebeklerin þiþman ya da zayýf olmalarýna neden olur.
• Uzun süren biberon kullanýmý ortodontik sorunlara yol açabilir.

Altý -12. ay döneminde beslenme, Tamamlayýcý beslenme
Tamamlayýcý besinler, yaþamýn ikinci 6 ayýnda, anne sütü ile birlikte bebeðe verilen besinlerdir. Zamanýnda baþlanan, çeþit ve miktarca yeterli olan tamamlayýcý besinler, bebeklik döneminde mortalite ve morbiditeyi önler, optimal büyüme ve geliþmeyi saðlar, ileri dönemde ise kronik hastalýklardan korur.
Tamamlayýcý besinler, bebeðin artan enerji ve besin ögeleri (demir baþta olmak üzere) gereksinimlerini karþýlamak, çiðneme ve konuþma kaslarýnýn geliþimine katkýda bulunmak, bebeði farklý tat ve kývamda besinlere alýþtýrmak ve böylece ileri dönemde iyi bir beslenme alýþkanlýðý kazandýrmak amacýyla baþlanýr.
Tamamlayýcý besinlerin ne zaman baþlanacaðý tüm zamanlarýn en önemli konularýndan biri olmuþtur. Farklý zamanlarda, farklý ülkelerde, farklý yörelerde farklý uygulamalar yapýlmýþ ve yapýlmaya da devam etmektedir. Tamamlayýcý besinlerin baþlanabilmesi için bebeðin fizyolojik ve psikolojik yönlerden geliþmiþ olmasý gerekir. Fizyolojik olarak böbrek fonksiyonlarýnýn, sindirim sistemindeki enzim fonksiyonlarýnýn ve merkezi sinir sistemi fonksiyonlarýnýn (oral ve kaba motor) geliþmiþ olmasý gerekir. Desteksiz oturmasý, baþ kontrolünün tamamen geliþmiþ olmasý ve itme refleksinin kaybolmasý gerekir. Psikolojik olarak ise bebeðin refleksif davranýþlardan, taklit edilen davranýþlara ilerleme yapmasý, örneðin aç olduðu zaman aðzýný açarak besine doðru uzanmasý, tok olduðu zaman baþýný geriye atarak ya da uzaklaþtýrarak besine ilgisiz davranmasý gerekir.
Bütün bu geliþimler ya da duygulanýmlar en erken 4. ayda, optimal olarak ta 6. ayda tamamlanmaktadýr. Dördüncü aydan önceki bebeklerin, itme refleksi nedeniyle sadece sývý besinleri yutabildikleri ve çiðneme becerilerinin geliþmediði bilinmektedir.
Dördüncü aydan önce baþlanan tamamlayýcý besinlerin anne sütü alýmýný azalttýðý, allerjik hastalýklar ve aspirasyon riskini artýrdýðý, kabýzlýk ve ishal durumlarý ile zatürre sýklýðýný artýrdýðý, büyüme açýsýndan da üstünlüðünün olmadýðý bildirilmektedir.
Tamamlayýcý beslenme dönemi pek çok zorluklarýn, karmaþanýn yaþandýðý, kýrýlgan ve deðiþken bir dönemdir. Bu dönemdeki bebeklerin gereksinimlerini karþýlamak için standart bir uygulama yoktur. Optimal uygulamanýn hangisi olduðu da açýk deðildir.
Ýlk 6 ay sadece sývý bir besin ile beslenen bebeklerin, çiðneme ve yutmadan oluþan yemek yeme davranýþýný öðrenmeleri zaman alýr.

Tamamlayýcý besinler ve baþlanma özellikleri
Tamamlayýcý besinler genel olarak meyve püresi, sebze püresi, yoðurt, muhallebi ve kahvaltýdýr. Bebeðe verilecek ilk besinin prensip olarak allerjenitesi düþük, gaz yapmayan, gluten içermeyen besinler arasýndan seçilmesi önerilmektedir. Bu özellikler esas alýndýðýnda, elma ya da þeftali püresi, pirinç unu ile hazýrlanmýþ muhallebi, yoðurt ve sebze püresi ilk baþlanacak besinlerdir. Allerji yapma riski olan turunçgiller, yumurta, ekmek, balýk ve et ilk verilecek besinler arasýnda yer almaz.
Tamamlayýcý besinler birer birer, 5-7 günlük aralýklarla, gün içinde, bebeðe, anneye, bakýcýya ya da aileye uyan bir saatte, bebeðin canlý olduðu, çok aç ya da çok tok olmadýðý bir zamanda ve tercihen öðlen öðününde baþlanýr.
Besinler kaþýkla, baþlangýçta az miktarlarda (30-50 ml ya da 5-6 silme tatlý kaþýðý) verilir. Miktar günden güne artýrýlýr, 3-5 günde tam porsiyona çýkýlýr. Benzer þekilde besinler, baþlangýçta püre kývamýnda daha sonra ezilmiþ, ardýndan ufak parçalara bölünmüþ biçimde verilerek bebeðin farklý yapýdaki besinleri almasý saðlanýr.
Farklý besinler en az 3 gün, tercihen 7 günlük aralýklar ile denenir. Ýlk kez verilen yiyeceklerin allerjik belirtilere neden olup olmadýðý kontrol edilir. Besinlerin temiz ve taze piþmiþ olmasýna dikkat edilir. Tuzlu, baharatlý ve acýlý besinler bebeklere verilmez. Katý besinler verilmeye baþlandýðýnda bebek dili ile itebilir. Bu durum besini reddetme olarak algýlanmamalý, doðal bir tepki olarak karþýlanmalýdýr. Bebeðin hoþlanmadýðý yiyecekler 2-3 haftalýk aralarla tekrar denenir. Aþýrý lifli besinler ilk 12 ayda önerilmez.
Altý-9 ayda bazý içecekler bardakla denenebilir, katý yiyeceklerde çeþitliliðe yer verilir. Küçük lokmalar þeklinde yiyecekler verilerek, bebek çiðneme konusunda cesaretlendirilir.
Bebekler 9-12. aylar arasýnda parmakla yenen yiyeceklerden (finger foods) hoþlanýrlar. Çocuk geliþiminin normal bir parçasý olan bu hareketlere izin verilmesi bebeklerin el ve aðýz hareketlerinin olgunlaþmasýna yardým eder. Bu nedenle ince dilimlenmiþ ekmek, patates, elma, muz, havuç, köfte gibi yiyecekler küçük parçalar halinde bebeðin tabaðýna konur. Ancak olasý bir þok durumuna karþý yerken yalnýz býrakýlmaz.
Onikinci ayda bebeðin kendisinin yemesine izin verilir. Ancak desteksiz de býrakýlmaz Daðýtýp dökse bile bebeði kendi yemesi konusunda sýnýrlandýrmak doðru deðildir. Yemek saatlerinde aile bireylerinin olumlu yeme davranýþý içinde olmalarý önemlidir.
Sýfýr-1 yaþ dönemindeki bebeklere salmonella riski nedeniyle az piþmiþ yumurta, brusella riski nedeniyle pastörize edilmeyen sütten yapýlmýþ peynir, tuz ve katký maddeleri içeriði nedeniyle hazýr çorbalar, hazýr meyve sularý, kafein içeriði nedeniyle çay, kahve, kola, gazoz türü içecekler, aspirasyon ve allerji riski nedeniyle fýndýk, ceviz, badem gibi kuru yemiþler, yüksek yað ve tuz içeriði nedeniyle kýzarmýþ patates, cips ve anafilâksi riski nedeniyle bal verilmez.
Kaynaklar
1. WHO Working Group on the Growth Reference Protocol and the WHO Task Force on Methods for the Natural Regulation of Fertility. Growth of healthy infants and the timing, type, and frequency of complementary foods. Am J Clin Nutr 2002;76:620–7.
2. Friel JK, Isaak CA, Hanning R, Miller A. Complementary Food Consumption of Canadian Infants. The Open Nutr J, 2009, 3, 11-16.
3. Singhal A, Kennedy K, Lanigan, Fewtrell M, Cole TJ, Stephenson T, Elias-Jones A, Weaver LT, Ibhanesebhor S, MacDonald PD, Bindels J, Lucas A. Nutrition in infancy and long-term risk of obesity: evidence from 2. randomized controlled trials. Am J Clin Nutr 2010;92:1133–44.
4. Huh SY, Rifas-Shiman SL, Taveras EM, Oken E, Gillman MW. Timing of Solid Food Introduction and Risk of Obesity in Preschool-Aged Childrenç Pediatrics 2011;127:e544–e551.
5. Trabulsi J, Capeding R, Lebumfacil J, RamanujamK, FengP, McSweeney S, Harris B, DeRusso P. Effect of an a-lactalbumin-enriched infant formula with lower protein on growth. Eur J Clin Nutr. 2011; 65: 167–174.
6. Kalhan SC. Optimal protein intake in healthy infants.Am J Clin Nutr 2009;89:1719–20.
7. World Health Organization .Infant and young child feeding. Model Chapter for textbooks for medical students and allied health professionals.2009.
8. Monte CMG, Giugliani ERJ. Recommendations for the complementary feeding of the breastfed child. J Pediatr (Rio J). 2004;80(5 Suppl):S131-S141.
 

Bu yazý 1423 kez okundu.

 


   

http://www.muazzezgaripagaoglu.com - Her Hakký Saklýdýr.
Copyright
©2010

Prof. Dr. Muazzez Gaipaðaoðlu